EKSİK KONULARI NASIL BELİRLERİZ, EKSİK KONULAR NASIL KAPATILIR?

 EKSİK KONULARI NASIL BELİRLERİZ, EKSİK KONULAR NASIL KAPATILIR? 

Sınava hazırlanan öğrenciler sınav boyunca durmaksızın hep yeni konu öğrenme hevesindedir. Hangi konuları gördüğünden ziyade hep hangi konuları göreceğini merak eder. Bu ileriye dönük düşünme diğer konular için güzel bir sistem olsa da sınav sürecinde işlenilen dersler üzerinden ders hâkimiyeti kurmada zorlaştıran bir tutumdur. 

Öğrenci her yeni konu öğrenimiyle beraber eski konuları da belirli aralıklar halinde tekrar etmelidir. Tekrarlar çift zaman şeklinde olup yani eski ve yeni döngüsüyle sistemli bir çalışma şeklinde olmalıdır. Ders tekrarları yaparken aslında hangi konuda eksiklerimizin olduğu veya hangi derse daha çok çalışmamız gerektiği hakkında üzerimizde farkındalık yaratır. Önemli olan bu farkındalığı yakalamaktır. Kimi zaman konu tekrarı yaparken hiç konu eksiğimiz yokmuş hatta bu dersin testini bile çözmeme gerek yok gibi yanlış algılara kapılabiliriz. Burada kilit nokta işlediğimiz konu ardından konu ile ilgili test çözmemiz. 

Her çözdüğümüz test, yaptığımız her yanlış veyahut boş bıraktığımız her soru bize konu hakkında ne gibi eksiklerimiz olduğunu ve bu eksiklerin nereden kaynakladığını anlamımızı gösteren kendi öz kontrol ve farkındalık için önemli bir fırsattır. Bu yaptığımız işlem konu konu şeklinde de bize yardımcı olabilir. Fakat biz daha kapsamlı ve rastgele konu dizilimine göre eksiklerimizi analiz etmek istiyorsak ilk yapacağımız uygulama her hafta bir genel deneme sınavı çözmek ve bu çözdüğümüz denemeleri bir kenara ayırmaktır. Bu çözdüğümüz denemeleri haftada bir gün ayarlayacak şekilde o gün boyunca denemelerin analizini yapmaktır. 

Bundan sonrasında kazandığınız farkındalıklarla beraber artık tek yapmamız gereken, var olan ders programımıza eksik olarak belirlediğiniz konularla ilgili planlamalar yapmak. Konu tekrarı mı yapılmalı yoksa daha fazla soru çözümü mü yapılmalı... Tüm bu bağıntıları deneme analizi sonunda öğrenebilirsiniz. Eğer konu eksiğiniz varsa hangi derste eksikleriniz fazlaysa bu eksiğin nereden ve nasıl kaynaklandığını bulmalıyız. Çalışma şeklinizi sorgulamalıyız. Kendi bireysel çalışma şeklinizi öğrenip ona uygun ders çalışma programları oluşturmalıyız. Nasıl her bireyin bireysel çalışma şekilleri farklıysa her dersin de bireysel öğrenme biçimleri farklıdır bunu asla unutmamalısınız. Örneğin bir sözel okuma metni çalışmasıyla matematikte bir problem çözümünü bir tutabilir miyiz? Okumayı sadece gözümüzle yaparken matematik sorusunu kalemsiz kâğıtsız işlemsiz yapmak bizi hiç doğru sonuca götürebilir mi? Bu iki durumu harmanlayıp her dersin çalışma anahtarını öğrenip kendi çalışımıza uyumlu hale getirmenizle birlikte tam anlamıyla başarının kapısını açmış olursunuz. Şunu unutmamalısınız ki bu süreç bildiğinin üzerine giderek değil bilmediğinin üzerine giderek başarıyı getirir. Bu ve bunun gibi çok daha fazla teknikle birlikte başarıya ulaşmanız mümkün, KOÇUM bu sürecinizde Türkiye’nin neresinde olursanız olun yanınızda!